“Da Vinci Şifresi” ile “Melekler ve Şeytanlar” gibi en çok satan kitapların dünyaca ünlü yazarı en son yazdığı “Cehennem” isimli tarihsel kurgu kitabında Ayasofya’ya da gönderme yapıyor. 

Yeni romanında Dan Brown’un başkahramanı Sigebilimci Profesör Robert Langdon genç ve dahi bir doktor olan Sienna Brooks sayesinde hayatta kalır. Profesör gizemi çözmek için yanlış ülkede olduklarını ve sırrı çözebilmenin ve dünyayı kurtarmanın yolunun  Istanbul’a ve Ayasofya’ya gitmek olduğunu söyler. 

1500 yaşındaki dünya mirası olan Ayasofya bir çok kitaba, filme, tartışmaya çözülmeyi bekleyen çok sayıda gizemiyle her zaman ilham kaynağı olmuştur. Cehennem isimli romanın sonunda Profesör Langdon’un Ayasofya’nın sırlarını çözüp çözemediğini anlayacaksınız.

 Kitabın bir bölümünden alıntı:

 Ayasofya’yı gizemli yapan nedir? 

Ayasofya sırasıyla Pagan, Ortodoks Hristiyan ve Islam dinlerine hizmet eden dünyadaki tek yapıdır. 

Ayasofya Doğu Roma Imparatoru olan Justinian’ın emri ile Pagan tapınağının üzerine 6.yy da inşa edilmiştir.

Haçlı seferlerine kadar kilisenin önemli hazineleri arasında Meryem’in örtüsü, haçın çivileri gibi birçok eski eser vardı.

Rusya’nın, Ayasofya’nın büyüklüğünden etkilenerek Katolikliği değil Ortodoks Hristiyanlığı seçtiğine dair bir inanış vardır.

Yapının altında tarihçilere göre büyük bir teknenin sığacağı büyüklükte su sarnıçları bulunmaktadır. Bu sarnıçların Sultanın oturduğu yerin altındaki sarnıçlarla bağlantılı olduğuna inanılır. 

Yapının yer altındaki kiler, hazne ve oda gibi yerlerinde Osmanlı istilası sırasında kilisenin rahipleri tarafından koruma amaçlı gizlenmiş olan emanetler bulunduğuna inanılmaktadır.

Ayasofya’nın içinde MÖ 5.yy a tarihlenen daha eski uygarlıklara ait sütunlar, kapılar, mermerler ve daha bir çok farklı yapıt bulunmaktadır.